Bursa Kadın Doğum Doktoru ve Bursa Kadın Hastalıkları

Jinekoloji, kadın sağlığı ve hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır. Daha çok kadın hastalıkları ve doğum ana bilim dalı ile eğitim verilen tıp fakülterinde obstetrik, yani doğum ve ilgili patolojileri dışarda tutan ancak bir noktada onkolojiyi de içeren bilim dalıdır. 

Kadın Hastalıkları ve doğum ile ilgili genel tanı ve tedavi hizmetlerinden başlayarak, menopoz ve osteoporozdan, riskli ve normal gebeliklerin takibine, jinekolojik kanserlerin tanı ve tedavisinden, tüp bebek'e kadar pek çok alanda hizmet veriliyor.

Özel Jimer Hastanesi hizmetlerinden (bursa kadın doğum doktoru ve bursa kadın doğum) yararlanan hastalar tüm sağlık ihtiyaçlarının tek merkezden karşılandığı, uluslararası standartlarda tıbbi tanı ve tedavi hizmetleri aldıkları ve merak ettikleri konularda halk seminerleri ile bilgilendirildikleri bir sağlık sürecinin parçası oluyorlar.(bursa kadın hastalıkları ve doğum, bursa kadın hastalıkları, bursa kadın doğum doktoru, bursa kadın doğum)

Genel Jinekoloji Hizmetleri

Ergenlikten başlayarak, menopoz dönemine kadar her yaştan kadının, tüm sağlık sorunlarının tanı ve tedavisinin yapılarak, rutin kontroller ile önleyici hekimlik uygulamalarının da başarıyla gerçekleştirildiği poliklinik hizmetleri verilmektedir.

Hastalıklara neden olan enfeksiyonlar başta olmak üzere, kasık ağrısı, adet düzensizliği, jinekolojik kanserlerin erken teşhisi için ultrasonografi incelemeleri, PAP-smear testi, kolposkopi ve rutin jinekoloji muayeneleri grubumuz bünyesindeki tüm hastanelerimizin polikliniklerinde yapılmaktadır.(bursa kadın hastalıkları ve doğum, bursa kadın hastalıkları, bursa kadın doğum doktoru, bursa kadın doğum)

 

Gebelik ve Yüksek Riskli Hamilelik Takip Hizmetleri

Kadınların hayatındaki en önemli ve hassas dönemlerden biri de hamilelik sürecidir. Hastanemizdeki gebelik poliklinikleriyle, anne adaylarının yanında oluyor ve bu süreci bebekleri ve kendileri açısından sağlıklı tamamlayabilmeleri için çalışıyoruz.

Hamileliğin başladığı haftadan itibaren, doğuma kadar tüm anne adaylarının takipleri standart olarak ultrason cihazları ile gerçekletilmektedir. Tanıya yönelik yapılan rutin testler arasında ikili test, fetal ense kalınlığı ölçümü, üçlü test, şeker tarama testi, servikal uzunluk ölçümü, fetal monitörizasyon gibi incelemeler bulunmaktadır. Hamileliğin gelişimine göre normal, sezaryen veya epidural anestezi ile doğum seçenekleri de başarıyla gerçekleştirilmektedir.

Yüksek riskli gebelikler sınıfına giren, gebelik sırasında komplikasyon yaratabilecek hastalıkların varlığında, deneyimli Kadın Hastalıkları ve bursa kadın doğum doktoru kadrolarımızın yanı sıra diğer branşların da desteği ile takipler sürdürülmektedir. Bu gebeliklerin doğumlarında da, sağlık problemi yaşaması olası bebekler için, her an müdahaleye hazır, bilinçli kadrolarıyla Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi hekim ve hemşireleri doğumlara eşlik etmektedirler.(bursa kadın hastalıkları ve doğum, bursa kadın hastalıkları, bursa kadın doğum doktoru, bursa kadın doğum)

Bursa Kadın Doğum Doktoru

Takip sürecinin ardından, doğumunu gerçekleştirdiğimiz tüm bebeklerimize de en az annelerimiz kadar iyi bakmayı hizmetlerimizin bir parçası olarak görüyoruz.

Hastanelerimizde, bebeklerimizin ihtiyaç duyduğu bakımı, uzmanlığının yanı sıra şefkat duygusuyla sunan doktor ve hemşire kadrosuyla hizmet verilmektedir. bursa kadın doğum doktoru ve sonrasında Pediatri Polikliniği hizmetlerimizle, bebekler doğmadan önce olduğu gibi, doğduktan sonra da Jimer'in profesyonel ilgisi altında bulunuyorlar.(bursa kadın hastalıkları ve doğum, bursa kadın hastalıkları, bursa kadın doğum doktoru, bursa kadın doğum)

bursa-kadın-doğum

Menopoz ve Osteoporoz Takipleri

Menopoz, bilimsel yaklaşımın ve hassasiyetle de eğilinilmesi gereken, kadınların yaşamındaki özel dönemlerden biridir. Hastanelerimiz Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümlerinde hastaların menopoz dönemini sağlıklı ve rahat geçirebilmeleri için gerekli tedaviler gerçekleştirilmektedir. Menopoza bağlı gelişen osteoporoz (kemik erimesi) hastalığının önlenmesi, hastalar üzerindeki yıkımlarının en aza indirilmesi konusunda da Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümlerimizin hekimleri, diğer tıp disiplinleriyle yakın işbirliği içinde tedavileri planlamaktadırlar.

bursa kadın hastalıkları

Jinekolojik Onkoloji Takipleri

Jinekolojik kanserler, üreme sistemine ait yüksek risk oluşturan kötü huylu oluşumlar detaylı şekilde incelenmekte ve hem cerrahi hem de medikal tedaviler planlanmaktadır.

bursa kadın doğum doktoru

jinekolojik muayene

Jinekolojik problemler, jinekolojik muayene, yumurtalık kistleri, myom ameliyatları, bartolin absesi, rahim ameliyatları vb. konular ayrıntılı olarak ele alınmaktadır.

Çok kısa bir zaman almasına sadece 1-2 dakika sürmesine rağmen jinekolojik muayene pek çok kadında heyecan ve korku uyandırır. Bu endişeler özellikle ilk defa muayene olacak kişilerde doruk noktasındadır. Düzenli jinekolojik muayene kadın sağlığının vaz geçilmez bir ögesidir. Herhangi bir şikayeti olsun ya da olmasın cinsel yönden aktif olan her kadının yılda bir defa muayene olması son derece önemlidir. Bu sayede kanser dahil pekçok hastalık erken devrelerde fark edilebilir ve çok kolay yöntemler ile tedavi edilebilir.

Öykü 

Tüm doktor muayenelerinde olduğu gibi jinekolojik incelemenin de ilk basamağı öykü almak ya da tıbbi deyimi ile anamnez almaktır. Bu aşama son derece önemlidir. Özellikle doktorunuza ilk defa muayene oluyorsanız anamnez doktorunuzun sizi tanıması ve olası problemler ve tanı hakkında fikir edinebilmesi için son derece önemlidir.

Anamnez sırasında doktorunuz ile aranızda bir sır ortaklığı oluşur. Anamnezde doktorunuza vereceğiniz bilgiler sizin onayınız olmadan asla üçüncü kişilere iletilmez, dosyanızdaki ve kayıtlardaki bilgiler başkalarıyla paylaşılmaz. Buna eşiniz, anneniz, akrabalarınız vb. dahildir. Jinekolojik öykü ve muayeneyi diğer tıp branş muayenelerinden ayıran önemli bir özelik bilgilerin doktor ile hasta arasında kalmasıdır. Genelde öykü alma ve görüşme muayenenin yapıldığı odadan başka bir mekanda olur. Bu sırada yanınızda muayeneye beraber geldiğiniz kişiler bulunabilir. Eğer görüşmede yalnız olmak isterseniz doktorunuz bu odaya sizden başka kimseyi almayacaktır.

Kişisel Bilgiler

Anamnezin ilk aşaması kişinin demografik bilgileri ile ilgilidir. Burada doktorunuz size şu soruları soracaktır

  • Adınız soyadınız
  • Yaşınız
  • Mesleğiniz
  • Medeni durumunuz
  • Eğer berkarsanız cinsel ilişkinizin olup olmadığı
  • Evliyseniz bunun süresi

Jinekolojik Öykü

  • Adet düzeniniz.
  • Adet kanamalarınızın kaç günde bir olduğu, kaç gün sürdüğü ve kanama miktarının nasıl olduğu
  • En son ne zaman adet gördüğünüz.
  • Son adet kanamanızın başladığı gün
  • Son gördüğünüz adet kanamasının beklediğiniz zaman ve düzende bir kanama olup olmadığı,
  • Ara kanamalarınız olup olmadığı,
  • Adetler sırasında ağrı olup olmadığı,
  • Adet öncesinde herhangi bir gerginlik vb. olup olmadığı
  • Vajinal akıntınızın olup olmadığı, eğer varsa süresi, miktarı, rengi, kokusu gibi ayırıcı özellikleri,
  • Vajinal kaşıntı olup olmadığı,
  • Genital bölgede herhangi bir kitle, şişlik, siğil gibi anormallik olup olmadığı,
  • İdrar yaparken yanma, sık idrara çıkma gibi yakınmalarınızın olup olmadığı,
  • Cinsel ilişki sırasında ya da sonrasında ağrı veya kanama olup olmadığı,
  • Vücudunuzda aşırı tüylenme olup olmadığı,
  • En son jinekolojik incelemenin ne zaman yapıldığı, bu incelemede herhangi bir tetkik (özellikle smear testi) yapılıp yapılmadığı, eğer yapıldıysa sonuçları, muayene sonrası konulan tanı ve verilen tedavinin ne olduğu

Şu anki yakınmanız

Doktorunuza muayene olmak için başvurmanızı gerektiren yakınmanızın ne olduğu ve bu yakınma ile ilgili gerekli olabilecek diğer sorular

Obstetrik öykü

  • Daha önce hamile kalıp kalmadığınız;
  • Daha önce hamile kalıp kalmadığınız;
  • Eğer hamile kaldıysanız bunların sonuçları (düşük, kürtaj, doğum vb)
  • Daha önceki hamileliklerinizde yaşadığınız sorunlar (kanama, preeklempsi vb)
  • Doğumlarınızın şekli (sezaryen, normal doğum) ve tarihi
  • Eğer sezaryen oldu ise bunun nedeni
  • Daha önceden düşük olayı yaşadıysanız sonrasında düşük materyalinde herhangi bir genetik inceleme yapılıp yapılmadığı
  • Daha önceden kullandığınız doğum kontrol yöntemleri
  • Şu anda kullandığınız doğum kontrol yöntemi

Genel Sağlık Bilgileri

  • Daha önceden tanısı konmuş kronik bir hastalığınız olup olmadığı
  • Daha önceden tanısı konmuş kronik bir hastalığınız olup olmadığı
  • Daha önceden ameliyat geçirip geçirmediğiniz (Buna jinekolojik olmayan bademcik ameliyatı, apandisit ameliyatı, estetik ameliyatlar gibi ameliyatlar da dahildir)
  • Düzenli kullandığınız bir ilaç olup olmadığı;
  • Bildiğiniz herhangi birşeye karşı alerjiniz olup olmadığı
  • Aile Öyküsü
  • Ailenizde özellikle kadın hastalıkları ile ilgili kanser başta olmak üzere önemli bir hastalık olup olmadığı

Unutmayınız yukarıdaki bilgilerin hepsi özeldir ve doktorunuz sizin onayınız ya da isteğiniz olmadan bu bilgileri hiçkimseye vermez.

Eğer başvuru nedeniniz hamilelik ve takipleri ise yukarıdakilere ek olarak başka sorular da olacaktır

Eğer bu doktorunuz ile olan ilk vizitiniz değilse bu durumda doktorunuz zaten sizi tanıdığı için yukarıdaki soruların cevaplarını biliyordur. Bu durumda sadece o anki yakınmanıza yönelik sorular soracaktır.

Anamnez aşaması sona erdikten sonra doktorunuz siz ve yakınmalarınız hakkında gerekli bilgileri edinmiş ve kafasında olası tanıları ve tedavilerini planlamıştır. Bundan sonraki aşama muayenedir.

Muayene

Jinekolojik muayenede kullandığımız masa

Muayene olmadan önce tuvalete gitmeli ve mesanenizi boşaltmalısınız. Muayene odasına girdiğinizde iç çamaşırlarını çıkartmanız, size verilen örtüyü üzerinize alarak jinekolojik masaya uzanmanız ve bacaklarınızı masanın özel yerlerine yerleştirmeniz istenir.

Bu aşamada size bir hemşire ya da bayan hastabakıcı eşlik edecektir. Bu çoğu hastada endişe ve korkuyu azaltır. Bu muayene pozisyonuna "jinekolojik pozisyon" ya da "litotomi pozisyonu" adı verilir. Bu pozisyon hem fiziksel hem de ruhsal açıdan gerçekten de rahatsızlık verici bir pozisyondur ancak jinekolojik muayene için en uygun yöntemdir.

Yıllık muayenenin amacı dış genital organlarla birlikte üreme sistemini oluşturan tüm organların pozisyon ve sağlık durumlarını değerlendirmektir. Muayene esnasında aklınıza takılan ya da merak ettiğiniz soruları doktorunuza yöneltmekten çekinmeyin.

Jinekolojik muayene 3 adımdan oluşur. Bunlar sırası ile dış genital organların muayenesi, spekulum incelemesi ve bimanuel muayenedir.

Dış genitallerin muayenesi

Bu aşamada doktorunuz eldivenlerini giyerek dış geniatl organları inceler. Kızarıklık, irritasyon, akıntı, kist veya kitle, genital siğil (kondilom) ya da herhangi başka bir anormallik olup olmadığını araştırır. Muayenenin bu kısmı birkaç saniye alır. Bu aşamada ağrı duyacak herhangi bir işlem olmaz.

Spekulum İncelemesi

Rahim ağzını ve vajinayı incelemek için kullanılan metal ya da plastik alete spekulum adı verilir. Alet ördek gagasına benzeyen bir şekildedir. Kapalı olrak vajinaya yerleştirilir ve yavaş bir şekilde açılır. Bu sayede rahim ağzı spekulumun iki kaşığı arasında belirir.

Pek çok hekim spekulumu takmadan önce ısıtmayı ya da kayganlaştırıcı kullanmayı tercih ederler. Spekulum takılırken vajinada bir dolgunluk hissedebilirsiniz. Eğer bu aşamada ağrı duyarsanız doktorunuza belirtin. Daha küçük boy bir spekulum kullanılması şikayetleri azaltabilir. Kendinizi rahat bırakabildiğiniz taktirde spekulum incelemesi ağrı ya da acıya neden olmaz.

Doktorunuzun spekulumu yumuşak ve nazik haraketler ile yerleştirmesi hem sizi psikolojik olarak rahatlatır hem de acı duymanızı engeller. Spekulum muayenesi esnasında vajina duvarları muhtamel lezyonlar, kızarıklıklar ve akıntı açısından incelenir.

Aynı şekilde rahim ağzında herhangi bir yara olup olmadığı, akıntı varlığı, renk ve şekil değişikliği ve diğer anormal durumlar değerlendirilir.Enfeksiyon varlığı araştırılır. Eğer smear alınacak ise bu aşamada alınır.

Eğer spekulum takılırken ağrınız olur ise büyük olasılıkla bu kendinizi fazla kasmanıza bağlıdır. Gevşemeye çalışın. Eğer hala daha ağrı devam ediyor ise altta yatan bir problem olabilir.

Bimanuel muayene

Spekulum incelemesi ve smear alınmasından sonra spekulum vajinadan çıkartılır ve elle maueyeneye geçilir. Burada doktorunuz eldiven giydiği eli ile iki parmağını vajinaya yerleştirir.

Diğer eli ise karnınızın alt kısmında kasıklara yakın olarak bulunur. Buna bimanuel (iki elle) maueyene adı verilir. Vajinadaki el ile iç genital organlar yukarıya doğru ittirilirken yukarıdaki el ile aşağı doğru bastırılır ve bu sayede organlar iki el arasında hissedilmeye çalışılır.

Bu muayenenin amacı Rahimin (uterus) büyüklüğünü, şeklini, hareket kabiliyetini değerlendirmek. Enfeksiyon belirtisi olan hassasiyet varlığını saptamak.Yumurtalıklarda kist ya da kitle olup olmadığını, eğer var ise yapısını değerlendirmek.

Pelvis içinde yer dolduran kitle olup olmadığını anlamak var ise yapısını değerlendirmektir. Rahim üzerine baskı uygulamak genelde ağrı veren bir işlem değildir. bazı hastalar yumurtalıkların değerlendirilmesi esnasında ağrı duyabilirler ancak bu ağrı sadece işlem esnasında duyulan kısa süreli bir ağrıdır. 

Ultrasonografinin yaygın olarak kullanıma girmesinden sonra özel bazı durumlar dışında bimanuel muayene eski önemini yitirmiştir. Kitle ya da şiddetli pelvik enfeksiyonlardan şüphelenilen durumlar dışında bianuel muayene günümüzde fazla kullanılmaz.

Ultrasongrafi

Çağımızın bilgisayar çağı olduğu artık yadsınamaz bir gerçek. Hayatın her alanında olduğu gibi tıp alanında da bilgisayarlar artık çok önemli. Jinekolojide ise ultrason neredeyse en önemli tanı ve muayene aracı. Bu nedenle ultrasonografi ile desteklenmeyen bir jinekolojik muayene eksik bir muayenedir.

Jinekolojik muayenenin son aşaması ultrason incelemesidir. Kadın bakire olmadığı taktirde tüm jinekolojik ultrasonografiler vajinal yoldan yapılır. Genital organların değerlendirilmesinde çoğu zaman vajinal ultrasonografi, bilgisayarlı tomografiden bile daha üstündür. Karından yapılan ultrasonografi ise yeterli kalitede görüntü sağlanması açısından güçlükler yarattığından genelde kullanılmaz.

Vajinal ultrasonografide mesaneniz boş olmalıdır. Doktorunuz ince uzun bir çubuğa benzeyen probu vajinanıza yerleştirir ve rahim ile yumurtalıklarınızı değerlendirir. Ultrason kist, myom gibi kitleler hakkında çok değerli bilgiler verirken enfeksiyonlar konusunda çoğu zaman herhangi bir bilgi sağlamaz. 

Vajinal ultrasonogarfi adet kanaması sırasında ya da dğer vajinal kanamaların varlığında da yapılabilir. Bunun herhangi bir sakıncasi yoktur. Hamilelik sırasında ilk trimesterdaki ultrason incelemeleri de vajinal yoldan yapılır. 
Vajinal ultrasonografi ağrıya ya da acıya neden olmayan, rahatsızlık vermeyen bir incelemedir.

Tüm bu aşamalar sona erdikten sonra doktorunuz tekrar giyinmenizi ve görüşme odasına dönmenizi ister. Bundan sonra size maueyene bulguları hakkında bilgi verir. Tanısını söyler, gerekli gördüğü başka incelemeler varsa bunlar hakkında bilgi verir ve nerede ne zaman yaptırabileceğinizi söyler, eğer başka bir branştan konsültasyona gerek duyarsa bunu belirtir. Son olarak da tedavinizi planlayarak reçetenizi verir. Tedavi sonrası kontrol gerekiyorsa ne zaman gelmeniz gerektiğini söyler. 

Anamnezden reçeteye kadar olan tüm bu işlemler yaklaşık yarım saat kadar sürer. Jinekolojik muayene genelde rahatsızlık duymanıza ve stres yaşamanıza neden olan tatsız bir durumdur. Her kadın jinekolojik muayene masasına yatmaktan büyük sıkıtı ve gerginlik duyar. Bu durum tamemen normaldir. Eger doktorunuz ile aranızda bir güven ve rahatlık oluşmuş ise bu durumda yaşayacağınız rahatsızlık oldukça azalır. 

Jinekolog kadının hayatındaki önemli kişlerden birisidir. Kadın hiç kimseyle hatta eşiyle bile paylaşamadığı bazı sırlarını jinekoloğu ile paylaşmaktadır, bu nedenle doktorunuzun yanında kendinizi rahat hissedebilmeli, dilediğiniz ve aklınıza takılan soruları sorabilmeli ve doyurucu cevaplar alabilmelisiniz.

hamile kalmaya karar vermek

İnsanın hayatında verdiği en önemli kararlardan birisi de çocuk sahibi olmak istemesidir. Hayatının herhangi bir döneminde çocuk sahibi olmayı istemeyen kadın yok gibidir. Ancak bu güç karar verildiğinde gebe kalmadan önce hem ruhsal hem de fiziksel olarak hazır olmak gerekir. 


Sağlıklı bir hamilelik dönemi geçirmek, sağlıklı ve rahat bir doğum yapmak ve sağlıklı bir bebeğe sahip olmak için hamile kalmaya karar verdiğinizde doktorunuzla görüşmeniz önemlidir.Doktorunuz hem sizin hemde dünyaya getirmeyi planladığınız bebeğinizin zarar görmesini engellemek için bazı muayene ve tetkikler yapacak size sağlklı bir hamilelik dönemi için önerilerde bulunacaktır.

Gebelik öncesi muayene

Anne olmaya karar verildiğinde ilk yapılması gereken gebeliği takip etmesi istenilen hekim ile temasa geçmek, randevu almak ve muayeneye gitmektir. Gebelik öncesi muayenenin birtakım amaçları vardır.

Sağlık durumu ile iligili amaçların dışında sizin hamileliğinizi takip etmesini ve doğumunuzda eşlik etmesini arzu ettiğiniz hekiminizi tanımanız ve pozitif diyalog kurmanız açısından da bu ilk ziyaret son derece önemlidir. Doktorunuzla kuracağınız diyalog hamilelik takiplerinin önemli bir detayıdır.

Doktorunuz "ben bebek sahibi olmak istiyorum" diye başvurduğunuzda sizin genel sağlık durumunuz ile ilgili ana hatları çıkartmaya çalışacak ve olası problemleri saptyarak bunları tedavi edecektir. 

Muayenenin ilk aşaması görüşmedir. Bu görüşmede doktorunuz ilk önce sizi tanımaya çalışacaktır. Yaşınız, mesleğiniz, kaçıncı evliliğiniz olduğu gibi sizin için önemsiz görünebilecek bazı bilgiler doktorunuza önemli ipuçları verebilir. Bunlardan mesleğiniz özellikle önemlidir. Meslek ile ilgili faktörler genel sağlık durumu dışında hamilelikte de zararlı olabilmektedir.

Doktorunuz daha sonra kalp hastalığı, diabet, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı gibi kronik sistemik hastalığınız olup olmadığını sorgular. Bu hastalıkların varlığı hamileliğin size zarar vermesine neden olabileceği gibi bebeğinizin sağlıklı gelişimine engel olabilmesi açısından da önemlidir.

Sistemik hastalıklar gözden geçirildikten sonra sıra daha spesifik olan jinekolojik hastalıklara gelir. Miyom, yumurtalık kisti, endometriozis gibi hamileliğe engel olabilecek durumların varlığına yönelik ipuçları aranır ya da daha önceden bu tür durumların varlığı tespit edilmiş ise uygulanan tedaviler ve sonuçları ile ilgili bilgi edinilir.

Bazı jinekolojik hastalıklar ve enfeksiyonlar hamile kalmada güçlüğe ya da hamile kalındığında düşüklere neden olabildiğinden jinekolojik öykü son derece önemlidir. Doktorunuz daha sonra kalp hastalığı, diabet, karaciğer hastalığı, böbrek hastalığı gibi kronik sistemik hastalığınız olup olmadığını sorgular.

Bu hastalıkların varlığı hamileliğin size zarar vermesine neden olabileceği gibi bebeğinizin sağlıklı gelişimine engel olabilmesi açısından da önemlidir. Sistemik hastalıklar gözden geçirildikten sonra sıra daha spesifik olan jinekolojik hastalıklara gelir.

Miyom, yumurtalık kisti, endometriozis gibi hamileliğe engel olabilecek durumların varlığına yönelik ipuçları aranır ya da daha önceden bu tür durumların varlığı tespit edilmiş ise uygulanan tedaviler ve sonuçları ile ilgili bilgi edinilir. Bazı jinekolojik hastalıklar ve enfeksiyonlar hamile kalmada güçlüğe ya da hamile kalındığında düşüklere neden olabildiğinden jinekolojik öykü son derece önemlidir. 

Obstetrik öykü olarak adlandırılan ve daha önceden yaşamış olduğunuz hamilelikler ile bunların sonuçları ile ilgili bilgiler de önemli ipuçları verebilir. Eğer daha önce doğum yaptıysanız bebeklerin doğum haftaları, doğum kiloları, doğum şekli, eylem ve doğum sırasında yaşanan özellikler değerlendirilir.

Eğer daha önceden tekrarlayan düşükler, sakat ya da ölü doğumlar varsa doktorunuz yeniden hamile kalmanıza izin vermeden önce bunların nedenlerini araştırmak ve gerekiyorsa tedavi etmek isteyecektir. 

Bu ilk görüşmede hem anne hem de baba adayının aile geçmişleri sorgulanır, soylarında genetik geçiş gösteren herhangi bir anomali ya da hastalığın olup olmadığı araştırılır. Bu tür bir problem varlığında doktorunuz gebelik öncesi genetik danışmanlık isteyebilir.

Görüşmenin bir başka amacı da anne-baba adayının yaşam ve beslenme alışkanlıklarının ortaya çıkarılmasıdır. Bu alışkanlıklar hamileliğe ve bebeğe zarar verebileceği için mutlaka sorgulanmalıdır. 

Düzenli ya da düzensiz kullanılan ilaçlar hekim ile tartışılmalı, bunların gebeliğe ve bebeğe olan etkileri sorgulanmalıdır. Öte yandan alerji varlığı ve hangi maddelere karşı allerjik olunduğu da önemlidir.

Muayene

Öykü alındıktan ve kişinin genel sağlık durumu ile ilgili detaylı bilgi edinildikten sonra sıra muayeneye gelir. Bu jinekolojik muayenede standart muayeneden farklı bir işlem yapılmaz. 


Muayenede vajinal ve pelvik enfeksiyonlar araştırılır. Transvajinal ultrasonografi ile rahim ve yumurtalıkların durumu değerlendirilir. Myom, kist, endometrioma varlığı araştırılır. 
Eğer daha önceden yapılmadıysa ya da yapılmış olsa bile üzerinden 1 yıldan fazla zaman geçmiş ise mutlaka smear testi yapılmalıdır.


Muayenenin son aşaması boy,kilo ve tansiyon tespitinin yapılmasıdır.

Laboratuvar incelemeleri

Öykü ve muayeneden sonra sıra bunlarla saptanamayan faktörlerin incelenmesi gerekir. Bu inceleme laboratuvar yardımıyla yapılır. Bilinenen herhangi bir hastalığı olmayan kişlerde rutin testler istenir. Rutin testler şunlardır:

  • Tam kan sayımı
  • Tam kan sayımı
  • Tam idrar tetkiki
  • Anne ve babanın kan grupları
  • Toksoplazma ile ilgili testler
  • Rubella (kızamıkçık) ile ilgili testler
  • Hepatit B ile ilgili testler
  • Açlık kan şekeri (AKŞ) bakılması son zamanlarda önerilmemektedir çünkü AKŞ sadece var olan aşikar diabeti gösterir. Bunun yerine 50 gram glukoz ile yapılan tarama testi daha önemli bilgiler verebilir.

Bunlar dışında belirli bir yakınma ya da bulgu varsa buna yönelik incelemeler yapılır. Örneğin adet düzensizliği varlığında tiroid ve prolaktin hormonları da dahil olamak üzere detaylı hormon incelemesi gerekli olabilir. Jinekolojik hastalık dışında bir patoloji saptandığında doktorunuz ilgili branştan konsülatasyon isteyecektir.

Öneriler

Tüm incelemeler yapıldıktan ve hamile kalmaya engel bir durum olmadığı gösterildikten ya da var olan patolojiler tedavi edildikten sonra sıra önerilere gelir. 

Yapılan tetkiklerde rubella'ya karşı bağışık olmadığınız saptanırsa aşı olmanız gerekir. Ancak bu aşı canlı virüslerden yapıldığı için aşı sonrası 3 ay süreyle hamile kalmamanız ve bu sürenin sonunda bağışılık gelişlip gelişmediğini kontrol ettirmeniz gereklidir. 

Eğer diabet (şeker hastalığı) saptanmış ise kan şeker düzeyinizin mutlaka normal düzeyde tutulması gerekir Yapılan araştırmalar kan şekeri yüksekliğinin hamilelik üzerinde olan olumsuz etkilerinin döllenme olmadan çok daha önce başladığını ortaya koymuştur. 

Gebelik ve anne olma heyecanı sağlıklı bir yaşam için mükemmel bir motivasyon aracıdır. Bu kararı veren pekçok kadın alışkanlıklarını kendi isteği ile değiştirmekte, pek çoğunun eşi de ona detek olmak maksadıyla ona uymaktadır. Sonuç daha sağlıklı bireyler ve aile olarak karşımıza çıkmaktadır.

Sigara : 

Sigarayı bırakmak için anne olmayı istemekten daha iyi bir sebep olamaz. Sigara kadında yumurta, erkekte sperm sayı ve kalitesini azalttığından gebe kalmada güçlüğe neden olabilir. Sigara içen gebelerin bebekleri düşük doğum ağırlıklı olabilmekte, bu kadınlarda düşük ya da erken doğum daha sık görülmektedir.

Yeni yayınlanan bir çalışmada gebelikleri boyunca sigara kullanan kadınlardan doğan erkek çocukların ileriki yaşamlarında suç ve şiddete olan eğilimlerinin artmış olarak bulunması ilginçtir.

Alkol : 

Benzer şekilde alkol de gebe kalma şansını bir miktar azaltır. Anne karnında alkole maruz kalan bebeklerde uzun dönemde zeka gerilikleri, öğrenme bozuklukları, davranış bozuklukları görülebilir.

Yine yapılan bir çalışmada haftada 1-5 kez alkol kullanan kadınların hiç kullanmayanlara göre daha zor gebe kaldıkları saptanmıştır. Alkol erkekde de sperm sayısı ve kalitesini azaltır.

Stres : 

İsrail'de yapılan bir araştırmada infertilite tedavisi gören kadınlarda stres gidermek maksadı ile meditasyon yapanlarda gebeliklerin daha kolay elde edildiği sonucuna varılmıştır. En sağlıklı ve kolay stres giderici egzersizdir

gebe

İnsanlarda gebelik 280 gün yani 40 hafta sürer. Ay hesabı yapmak karışıklığa neden olabileceğinden  gebelik takip ederken hafta olarak ifade edilmesi daha doğrudur.
28 günde bir adet gören kadın için yumurtlama zamanı kanamanın başlangıcından itibaren 14. gün civarındadır. 


Gebe kalma ihtimalinin en yüksek olduğu dönem kadınların yumurtlama döneminin 1 gün öncesi veya sonrasıdır . Eeğer hamilelik ihtimalini yükseltmek istiyorsanız son adet kanamasının olduğu günden 11 gün sonraki üç gün içerisinde ilişkiye girmeniz önerilir. Gebeliğin 1. Haftasında  Döllenme yumurtanın spermle buluşmasıyla oluşur.

Yumurta yumurtalıklardan bırakıldıktan sonra bir kaç gün canlı kalabilir. Yumurtanın yumurtalıktan fallopian tüpüne yolculuğu yaklaşık 12-24 saatlik bir zaman diliminde gerçekleşir.Bu günler zararlı alışkanlıklardan vaz geçmek için en uygun dönemdir.
Örneğin sigara içmeye son verilmeli, alkol ve ilaç alımı kısıtlanmalıdır.

Uygun ve sağlıklı beslenme alışkanlığı elde edilmeye çalışılmalıdır. Bu alışkanlıklar rahat bir gebelik süreci için de önemlidir. Bol miktarda taze meyve ve sebze tüketmek, yapay maddeler içeren besinlerden uzak durmak ve olabildiğince fazla su içmek faydalıdır.

Daha önceden başlanmadı ise bu zaman içinde folik asit alımına başlanabilir. Folik asit sayesinde nöral tüp defekterinin yaklaşık %50'lik bir kısmı önlenebilmektedir. Eğer mümkünse egzersiz yapmak yine oldukça yarar sağlar.

Bu gebelik öncesi dönemde pozitif düşünmek ve mümkün olduğunca dinlenerek stresden uzak durmak dünyaya getirmeye çalıştığınız bebeğiniz için oldukça iyi bir başlangıç olacaktır.

gebe 5

Kalp Atışları

Salgılanan hormonların etkisi ile erken gebelik belirtilerini hissedeceksiniz. Memelerde dolgunluk ve hassasiyet bu haftada en sık karşılaşılan yakınmadır.Sürekli uyku hali ve halsizlik genelde görülen bulgulardandır.

Uterusunuzdaki büyüme mesanenizin kapasitesini azalltığı için sık sık tuvalete gitme ihtiyacı duyabilirsiniz. Eğer hala daha doktorunuza gitmediyseniz br an önce gidin çünkü içinizdeki canlı ile tanışma zamanı geldi.Doktorunuz vajinal ultrasonografi ile gebelik kesesini uterus içinde size gösterecektir.

Eğer ultrasonda kese görülemez ise bu bir dış gebelik olabilir.Dış gebelik hayati tehlike yaratabilen ciddi bir durumdur, bu nedenle ilk kontrolünüzü geciktirmemeniz kendi menfaatiniz icabıdır.

Salgılanan hormonların etkisi ile erken gebelik belirtilerini hissedeceksiniz. Memelerde dolgunluk ve hassasiyet bu haftada en sık karşılaşılan yakınmadır.Sürekli uyku hali ve halsizlik genelde görülen bulgulardandır. Uterusunuzdaki büyüme mesanenizin kapasitesini azalltığı için sık sık tuvalete gitme ihtiyacı duyabilirsiniz. Eğer hala daha doktorunuza gitmediyseniz br an önce gidin çünkü içinizdeki canlı ile tanışma zamanı geldi.Doktorunuz vajinal ultrasonografi ile gebelik kesesini uterus içinde size gösterecektir.

Eğer ultrasonda kese görülemez ise bu bir dış gebelik olabilir.Dış gebelik hayati tehlike yaratabilen ciddi bir durumdur, bu nedenle ilk kontrolünüzü geciktirmemeniz kendi menfaatiniz icabıdır. 

Döllenmeden sonraki 16. günde gelişim iyice hızlanır. Endoderm tabakasından akciğerleri çevreleyen zarlar, dil, bademcikler, ürethra, mesane ve sindirim sistemi gelişirken, mesodermden kaslar, kemikler, lenf sistemi, dalak, kan hücreleri, kalp, akciğerler ile üreme ve boşaltım sistemleri farklılaşır.Cilt, tırnaklar, saç, gözün lens tabakası, işitme sistemi, burun, sinüsler, ağız, anus, diş mineleri, hipofiz bezi, meme dokusu ve sinir sitemi ise ektoderm tabakasından farklılaşır.

Döllenmeden 17-19 gün sonra embryonik alan bir armuta benzer. Kafa kısmı kuyruk kısmına oranla daha geniştir. Ektoderm tabakası nöral plakayı oluşturmak üzere kalınlaşır. Bu plakanın kenarları kıvrılır ve nöral oluk adını alır. Bu embryonun sinir sisteminin taslağıdır ve ilk gelişen organ sistemlerinden birisidir. 

Bu haftanın sonunda bebeğin kan hücreleri oluşmuştur ve epitel hücreler arasında kanallar oluşturmaya başlamıştır. 21. güne ulaşıldığında mesodermden köken alan somitler nöral oluğun her iki yanında ve kuyruk kısmından başlayarak belirmeye başlar. Endokardial hücreler ise erken embryodaki ilkel kalp tüplerini meydana getirmiştir. 

Bebeğin en erken işlev kazanmaya başlayan sistemi dolaşım sistemidir. Bu haftanın sonlarına doğru kalbi oluşturacak hücreler kasılmaya başlar. Ultrasonografide bu kasılmalar kalp atımları olarak görülebilir ve doppler ile duyulabilir. 

Gebeliğin erken dönemlerinde kullanılan ilaçlar ya da radyasyon gibi çevresel faktörler ile ilgili "ya hep ya hiç" kuralı geçerlidir. Buna göre maruz kalınan madde ya bebekte bir hasara yol açarak düşüğe neden olur, ya da bebekte hiçbir etki yaratmaz. Doğanın mükemmel koruma mekanizmalarından biri olan bu kural nedeni ile eğer gebe olduğunuzu bilmediğiniz ilk haftalarda bu tür bir olaya maruz kalırsanız endişelenmeyin.

Anne adayında görülen değişiklikler açısından bakıldığında en sık karşılaşılan yakınmalar sık idrar çıkma ve halsizliktir. Hormonların etkisi ile böbreklere olan kan akımı artar ve idrar üretimi fazlalaşır, yinemesane üzerindeki baskı nedeni ile daha sık idrar hissi olur. Bu aşamada sıvı alımını kısıtlamak doğru değildir. Ancak idrar söktürücü etkisi olan çay kahve gibi içecekleri azaltmakda yarar vardır. 

Enerjinizin büyük kısmı bebeğe yönlenmiş olduğundan halsizlik ve çabuk yorulma çoğu kadında görülür. Bu nedenle kendinizi fazla zorlamanın bir anlamı yoktur. 
Gaz ve şişkinlik, kokulara karşı hassasiyet ve tükrük salgısında artış da sık görülen problemlerdendir.

gebe 10

Cinsiyet farklılaşması

Kafa dik durumdadır ve iç kulakda denge sağlayan kısımlar gelişir. Kafa dik durumdadır ve iç kulakda denge sağlayan kısımlar gelişir. 

Dudakların gelişimi tamamlanır. Diş tomurcukları oluşmaya başlar.Gözler kapalıdır. 
Gonadlar gelişir ve testis ya da over olarak farklılaşır. Testisten testosteron adı verilen erkeklik hormonu üretilmeye başlar. 

Kalp gelişimini büyük ölçüde tamamlar. 
Gövdenin dışında gelişmiş olan barsaklar karın boşluğu içine doğru iyice hareket ederler.Mide içinde sindirim sistemi ile salgılar üretilmektedir.

Mesane içinde idrar izlenebilir. 
Diz ve ayak belirginleşir. Ayak parmakları ve tırnakları belli olur. Kaslar güç kazanmaya başlar. 
Kız bebeklerde klitoris erkek bebeklerde ise penis gelişir. 

Hemen hemen bütün eklemler ve kasların oluşumu tamamlandığı için bebek artık su kesesi içinde hareket etmeye başlar, ancak bu hareketler sizin hissetmeniz için yeterli değildir. 
Kemikler ve kıkırdaklar güçlenmeye devam eder. 

Bu dönemlerde anne adayının duygu durumunda dalgalanmalar çok sık görülür. Kendinizi zaman zaman melankolik zaman zaman da çok mutlu hissedebilirsiniz. Bu çok normal bir durumdur. hem gelişen bebeğinizin dişleri hem de kendi diş etlerinizin sağlığı için yeteri kadar flor aldığınızdan emin olmalısınız. Kan hacminiz arttığı için cildinize yakın toplardamarlarda koyulaşmalar fark edebilirsiniz. Bu durum özellikle bacaklar ve memelerde belirgindir.

Kilonuz da artık artmaya başladı.Bulantı ve kusmalarınızın azalmaya başlaması bu dönemlerde beklenebilir. 

Yine bu haftalarda kasık ve karın ağrıları sık karşılaşılan sorunlardandır.Bu ağrıların temel nedeni rahmi yerinde tutan bağların gerilmesidir.

Bu haftada  bebeğin kafası üzerinde lanugo adı verilen ince  tüyler belirmeye başlar. Bu ilkel saçlar doğumda kaybolurlar. 

İkinci önemli gözlenebilecek olay  ise bebeğin parmağını emmeye başlamasıdır. Ultrason altında bebeğin parmağını ağzına görütüp emdiği sıkça gözlenen bir durumdur,sadece anne karnındaki refleks bir hareket olup oğumdan sonra bebeğin parmak emme alışkanlığı olacağını göstermez.

Bu dönemde bebeğin cildi oldukça incedir ve deri altında damarlar görülebilir. 
Bu döneme ulaşıldığında karnınız oldukça büyümüştür. Elinizi karnınıza götürdüğünüzde uterusunuzu top gibi hissedebilirsiniz. Memelerden halk arasında ağız da denilen ve klostrum adı verilen sıvı gelebilir.Bu normal bir durumdur. 

Gebelik hormonları çalışmaya devam etmektedir. Bu haftalarda asıl etkileri diş ve dişetlerinde görülür. Dişler çürümeye daha eğilimli olurken diş etlerinde çekilmeler ve kanamalar olabilir. Sık kanayan dişetiniz varsa mutlaka dişhekiminiz ile görüşmelisiniz. 

Yine hormonların etkisi ile burunda sürekli bir tıkanıklık hatta kanama olabilir. Burun kanamaları sık tekrarlıyor ise bir kulak burun boğaz uzmanıın görmesinde yarar olabilir.

Bebek anne karnındaki yaşamının yarısını tamamladı. Bu haftada doğumdan sonra 5 yaşına kadar devam edecek olan hızlı beyin olgunlaşması başlar. Bebeğin koku, tat, işitme, görme ve dokunma duyuları iyice aktif olmaya başlar.

Kaşlar ve saçlar iyice belirginleşir. Fetus sık sık göz kırpar. Lanugo adı verilen tüyler tüm vücudunu kaplar ancak yoğun olarak yüz ve boyun çevresinde bulunur. Kalp atımları hızlanır. 
Erkek bebekteki testisler karın boşluğundan torbalara doğru inmeye başlar.

Eğer bebeğiniz bir kız ise yumurtalıklarında tam 6 milyon yumurta hücresi vardır. Bundan sonra yeni yumurta hücresi gelişmez. Mevcut olanların ise sayısı giderek azalır ve doğumda yaklaşık 1 milyona iner.

Bebeğin hareketleri de hızlanır ve kuvvetlenir. Bebeğin ağırlığı yaklaşık 250-450 gram arasındadır. Bu haftadan sonra gebeliğin sona ermesi düşük olarak değil erken doğum olarak isimlendirilir. 
Bebeğin tüm organlarının ve kalbinin değerlendirildiği malformasyon ultrasonografisi ya da başka bir isimle ikinci düzey ultrason için ideal zaman 22-24. haftalardır.

Bu haftada rahimin tepe noktası göbek deliği hizasına kadar büyümüştür. Bu dönemden sonra 38. haftaya kadar her hafta yaklaşık 1 santimetre yükselir. 38. haftadan sonra ise bebeğin doğum kanalına doğru inmesi nedeni ile rahimin tepe noktası da aşağıya inmeye başlar. Orta hatta göbek deliği ile kasık arasında siyahlık belirmeye başlar.

Buna linea nigra adı verilir ve doğumdan sonra kaybolur. Bu haftadan sonra gebelik çatlakları görülebileceğinden önlem almak yararlı olacaktır.Bebeğin hareketleri rahatça hissedilebilir. Normalde bir bebek saatte en az 2 kez hareket etmelidir. Ancak bu sayı gerçekte çok daha fazla olmasına rağmen sadece yeterince güçlü olan hareketler anne adayı tarafından hissedilebilir.

Bu haftanın en önemli olayı bebeğinizin tat duyusunun büyük ölçüde gelişmiş olmasıdır. Tat duyusu ile birlikte  bebeğinizin süt dişleri de gelişiyor.

Ancak vücudu orantılı bir şekilde doluyor, cilt altı yağ dokuları olgunlaşıyor. Artık uterus içinde göreceli olarak kapladığı alan azalmaya başladı. Bu da hareket için kendisine kalan boş alanın giderek azalacağı anlamına geliyor.

Sonuç ise hareketlerin daha sert hissedilmesi olacak

Bu haftalarda yorgunluk hissedebilirsiniz. Bu gebeliğin normal yakınmalarından birisidir. Aynı zamanda gözlerinizin ışığa karşı oldukça duyarlı olduğunu fark edebilirsiniz. Gebeliğe bağlı göz kuruluğu pekçok anne adayının ortak yakınmasıdır. Sorunun üstesinden gelebilmek için yapay gözyaşı preparatları kullanabilirsiniz.

Büyüyen rahimin bası yapması ve dolaşımın bozulması nedeni ile bacaklarda ve belde ağrılar olabilir. Bazı gebelerde ise el parmaklarında dahi ağrılar olabilir. Bu gibi durumlarda soğuk tatbiki oldukça yararlı olmaktadır.

Bebeğinizin cildini kaplayan ve lanugo adı verilen ince tüyler artık yavaş yavaş kaybolmaya başlarken el ve ayak tırnakları yavaş yavaş uzuyor. Kemik iliği kan hücresi üretimini tamamen karşılayacak durumda.

Öte yandan bebek artık etrafının farkına varmaya başlar. Rahimin içi genellikte zifiri karanlık gibi düşünülse de anne adayının bulunduğu çevreye bağlı olarak aydınlık ya da karanlık olabilir ve bebek bunun ayrımını yapabilir.

Erkek bebeklerde testisler torbaya iniş sürecini tamamlamak üzeredir. Bebeğin ağrılığı doğumda olacağı ağırlığın üçte ikisine ulaşmıştır. 

Bu haftalarda anne adayında uyuyamamak ve mide yanmaları sık görülen problemlerdir. Zaman zaman kasıklarda bir ağrı ya da kasılma hissedilebilir. Bunlar rahimin gerginliğini sağladığı küçük ve önemsiz kasılmalardır ve Braxton Hicks kontraksiyonları olarak adlandırılırlar.

Bu haftadan sonra artık erken doğum sancılarınız başlasa bile doktorunuz durdurmaya çalışmayacaktır. Bebeğiniz doğum sonrası genelde sorunsuz ya da az bir bakım ile yaşamını kolaylıkla devam ettirebilir ve ağırlığı 2000 gramın üzerindedir.

Bebeğinizin yağ depolaması devam ediyor. Bu haftada kol ve bacaklarda yağ tutulumu başlıyor. Tüm organ sistemleri gelişim ve olgunlaşmasını tamamladı. Artık son rütuşlar yapılıyor. Artık içinde yüzdüğü suya oranla rahim içinde daha fazla yer kaplamaya başladığından hereketleri de çok kolay olmayacaktır.

Doktorunuz bu haftadan itibaren her kontrolde sizi muayene ederek rahim ağzınızın durumunu, açıklık olup olmadığını incelemek isteyebilir. Bu haftalara geldiğinizde uykusuzluk probleminiz artış gösterebilir. Uykusuzluğun bir nedeni de bebeğin yavaş yavaş aşağı inmesi nedeniyle mesaneye bası yapması ve sık aralıklarla tuvalete gitme gereksinimi duymanız olabilir. Gece yatmadan önce sıvı alımınızı kısıtlamanız bu konuda size yardımcı olabilir.

Eğer hala daha doğum yapmadıysanız iyice sıkılmaya ve sabırsızlanmaya başladınız demektir.
Sizden salgılanan hormonların bebeğinizin dolaşımında da bulunması nedeniyle erkeklerde torbalar, kızlarda da labiumlar normalden daha büyük görünecektir.

Hatta doğum sonrası memelerinden süt dahi gelebilir. Bu hem kız hem de erkek bebeklerde rastlanabilen bir durumdur ve bir kaç gün içinde kendiliğinden kaybolur.
Bu hafta size çok uzun gelebilir. Sabırlı olmaya açalışmalısınız.

Siz herhangi bir ağrı hissetmeseniz bile rahim ağzınız yavaş yavaş açılmaya başlamış olabilir. Normal sancıların başlaması ile rahim ağzındaki açıklık ve incelme de artmaya başlar. Açıklık 10 santimetre olduğunda doğumun ilk evresi tamamlanmıştır.

Daha sonra ikinci evre yaşanır ve bebeğiniz dünyaya ve size merhaba der. Vajinal doğumda kafa doğduktan hemen sonra doktorunuz bebeğinizin ağzını siler ve ilk ağlaması odada yankılanmaya başlar. Bu aşamada daha göbek kordonu kesilmeden bebeğinizin kucağınıza verilmesi ilk temasın daha sıcak yaşanmasını sağlar.

Size bebeğinizle ve tüm sevdiklerinizle mutlu bir hayat dileriz.

Bazı anne adayları bebeklerini beklenen doğum tarihinden önce dünyaya getirdikleri gibi bazıları da daha sonra doğururlar.

Bunda beklenen doğum tarihinin hatalı hesaplanması da rol oynayabilir. Son adet kanamanızın başladığı günden eminseniz ve bebeğinizin ölçümleri de tüm gebeliğiniz boyunca bu tarih ile uyumlu olarak saptandıysa gerçekten bebeğiniz geç kalmış demektir.

Unutmamanız gereken bir başka nokta da beklenen doğum tarihinin tahmini bir tarih olduğu ve özelikle ilk bebeğini bekleyen anne adaylarında doğumun gecikebileceğidir. 

Genelde bebeklerde sorun yaşanmazken anne adaylarında yorgunluk ve sıkkınlık gözlenir. Çoğu anne adayı artık iyice sabırsızlanmaya başlamıştır. Hamilelik artık eğlenceli değil sıkıcıdır. Ancak unutmayın hiç kimsenin hamileliği sonsuza dek sürmez. Bu haftaya ulaştığınızda mümkün olan her zamanı dinlenerek değerlendirmeniz yararlı olacaktır. 

Miad dolduktan sonra bebeğinizin amniyon sıvısı giderek azalabilir. Bu durum göbek kordonunun sıkışmasına ve bebeğe giden kan ve oksijen miktarında azalmaya neden olabileceğinden önemlidir. Doktorunuz doppler ultrasonografi ile bebeğe giden kan akımlarında bir düşüş olup olmadığını kontrol eder.

Aynı şekilde plasentada da yaşlanma belirtileri ve fonksiyon kaybı ortaya çıkabilir. Bebeğiniz artık daha fazla yağ biriktirmediğinden kilosu azalabilir.

Doğum Hakkında Genel Bilgileri

Normal doğum 20. gebelik haftasını doldurmuş olan bir fetusun rahim dışına zarlar ve plasentası ile birlikte atılmasını anlamına gelir. İnsanda gebelik 280 gün sürmektedir ancak tüm gebeliklerin çok az bir kısmı beklenen günde sona erer. Gebe kadınların büyük bir kısmı ise beklenen doğum tarihinden yaklaşık 1 hafta kadar önce doğum eylemine  girer. Düzenli rahim kasılmalarının ortaya çıkması ile başlayan sürece EYLEM ya da TRAVAY adı verilir. 

Bir gebeliğin normal yoldan sonlanabilmesi 3 ana faktöre bağlıdır. Bunlar rahime bağlı, bebeğe bağlı ve annenin kemik çatısına bağlı faktörler olarak sınıflandırılabilir. Doğumun olabilmesi için rahim düzenli aralıklarla rahim ağzını açabilmek için kasılmalıdır. Bu kasılmaların karşısında rahim ağzının açılmasına engel bir durum olmamalıdır. Rahim açıldıktan sonra devam eden kasılmalar bebeği rahim dışına itecektir. Bu itmenin sağlanması için bebek uygun pozisyonda olmalı ve yine

önünde bir engel bulunmamalıdır. 
Son olarak bebeğin geçeceği yol ile bebek arasında bir uyumsuzluk söz konusu olmamalıdır. Örnğin bebeğin yan ya da oblik durduğu durumlarda bu yoldan geçmesi mümkün değildir. Böyle bir durum varlığında normal doğum gerçekleşemeyecek, eğer zamanında fark edilip sezaryene karar verilmez ise anne ve bebeğin hayatını tehlikeye atabilecek istenmeyen komplikasyonlar

ortaya çıkabilecektir. 
Genelde doğumun yaklaştığının ilk belirtileri düzensiz kasılmalar ve halk arasında nişan gelmesi olarak anılan durumdur. Rahim ağzı tüm gebelik boyunca sümüğümsü bir tıkaç ile kapalıdır. Bu tıkaç bebeği dış etkenlere karşı korur. Doğum eyleminin başlamasından hemen önce rahim ağzında hafif bir açılma olur ve bu tıkaç kanlı bir akıntı şeklinde vücut dışına atılır. Yine doğumun erken belirtilerinden biri de düzensiz rahim kasılmalarıdır.

Kişi bu kasılmaları ağrı olarak algılar. Yalancı doğum sancıları adı verilen bu kasılmalar dinlenmek ile geçer ve sıklık ile şiddeti zamanlar artmaz. Suyun gelmesi doğumun bir diğer belirtisidir. Genelde zarlar açıldıktan sonra 24 saat içinde eylem başlar.

FaktörGerçek EylemYalancı Eylem
Kasılmalar Düzenli Aralıklar Düzensiz Aralıklar
Kasılmalar arasında geçen süre Giderek Kısalır Uzun Kalır
Kasılmaların şiddeti Giderek Artar Değişmez
Ağrıların yeri Sırt ve Karın Genelde Kasıklar
Ağrı kesiciye verdiği cevap Geçmez Geçer
Rahim ağzı değişiklikleri Dilatasyon ve Efasman Olur Değişiklik Olmaz

Doğumu başlatan faktörlerin ne olduğu, anne vücudunun bebeğin olgulaştığını anlamasını ve sancıları başlatarak doğumu gerçekleştiren etkenlerin hangileri olduğu günümüzde hala daha tam olarak anlaşılmış değildir. Bu konuda çok çeşitli teoriler olmasına rağmen doğum olayı hala daha gizemini korumaktadır


Doğum temel olarak 3 evrede incelenir.
Doğumun birinci evresi rahim ağzında açılmaya neden olacak güçteki kasılmaların başlamasından rahim ağzının tam açılmasına (10 cm) kadar geçen süredir. 

oluşumun ikinci evresi tam açık durumundan bebeğin tamamen doğmasına kadar geçen süreyi ifade eder.

Bebeğin tamamen doğması ile plasenta ve eklerinin bütünü ile atılmasına kadar geçen süreye de doğumun 3. evresi denir.
Bazı yazarlara göre 3. evreden sonraki ilk 1 saatlik dönem 4. evre olarak adlandırılmalıdır.

Günümüzde hem kadınlar için hem de erkekler için geliştirilmiş, son derece güvenilir ve etkili metodlar mevcuttur. Gelişen tıp modern insanın kulanımına çok değişik ve her bireyin kendi ihiyacına yönelik yöntemler sunmaktadır.Buna rağmen dünyada ve ülkemizdeki çiftlerin oldukça büyük bir kısmı hala daha geleneksel, etkinliği ve güvenilirliği düşük ve hatta sağlık açısından sakıncalı yöntemlerle doğum kontrolü uygulamaya çalışmaktadır.

Bu duruma neden olan faktörlerden en önemlileri çiftlerin doğum kontrolü hakkında yeterli bilgiye sahip olmamaları ve hatta kulaktan dolma yanlış bilgiler ile bu modern ve güvenilir yöntemlerden uzaklaşmalarıdır. 

Yaşam şartlarının ağırlaşması, kadınların iş hayatında daha fazla etkin rol alması çiftlerin çocuk sahibi olma isteklerini azaltmakta veya en azından bu kararı vermekte daha yavaş davranmalarına sebep olmaktadır. Batı toplumlarında daha yaygın olmak üzere evlilik yaşı gecikmekte ancak buna rağmen cinsel ilişkiye başlama yaşı ise azalmaktadır.

Etkili bir doğum kontrol yöntemi uygulanmadığında bu durumun doğuracağı sonuç istenmeyen bir gebelik ve kürtajdır. 


Bu bölümün amacı çiftleri doğum kontrolü hakkında bilgilendirmek, onlara en uygun yöntemi seçmeleri konusunda yardımcı olabilmek ve akıllarına takılan soruları cevaplamaya çalışmaktır.

Doğum Kontrolü (Kontrasepsiyon) Nedir?

Doğum kontrolü ya da aile planlaması çiftlerin istedikleri zamanda, istedikleri sayıda çocuk sahibi olmak için kullandıkları yöntemlerin tümünü kapsar.

Neden Doğum Kontrolü

İstenmeyen planlanmamış bir gebeliğinAncak bu hak yanlış kullanılırsa bazı olumsuzlukları da berabe getirdiği olumsuzluklar gözönüne alındığında doğum kontrolü bu olumsuzlukları gidermek için şarttır.

Doğum Kontrolü İle ;

  • Erken yaştaki gebelik ve buna bağlı riskler azalır
  • Erken yaştaki gebelik ve buna bağlı riskler azalır
  • Sağlıksız, zayıf bebek doğurma riski azalır
  • Bebek ölümleri azalır
  • Çiftler daha mutlu ve güvenli ilişki kurabilir

Doğum Kontrol Yöntemleri :

Doğum kontrol yöntemleri kabaca geri dönebilen ya da kalıcı yöntemler olarak ikiye ayrılır. Kalıcı yöntemler kadında ve erkekte tüplerin bağlanmasıdır. Bu yöntemler kalıcı olarak adlandırılmakla birlikte günümüzde cerrahi alanındaki gelişmelerle birlikte düşük bir ihtimale de olsa geri döndürülebilmektedir.

Yöntemlerin Etkinlikleri Ne Kadardır ?

YöntemBeklenen Teorik Başarısızlık Oranı (Yüzde)Pratikte Karşılaşılan Gerçek Başarısızlık Oranı (Yüzde)
Şans 85 85
Kondom: Erkek 2 12
Kondom: Kadın 5 21
Spermisid Fitiller 6 21
Takvim YÖnetimi 1-9 20
Geri Çekme 4 19
Diyafram 6 18
Rahim içi araç (spiral) 0.1-0.5 0.1-2.0
Doğum Kontrol Hapı 0.1 3
Minipill 0.5 3
Tüplerin Bağlanması 0.01 0.04
Erkek Kordonlarının Bağlanması 0.1 0.15
Norplant 0.09 0.09
Depo-Provera (3 aylık) 0.3 0.3

Bu oranlar kontraseptif yöntemi 1 yıl boyunca sürekli uygulayan çiftlerde görülen gebelik oranlarıdır. Bu tabloya göre hiç korunmayan 100 kadından 85 tanesi 1 yılın sonuda gebe kalırken doğum kontrol hapı kullananların sadece 3 tanesi gebe kalacaktır.

Ultrasonografi, ultrason kullanılarak elde edilen görüntüler.Birçok hastalığın ön teşhisinde kullanılan, ancak daha çok karın organları gibi ses dalgalarının kolayca geçebileceği konumdaki organların tetkikinde etkili bir inceleme yöntemidir. Ultrasonografi, ultrason kullanılarak elde edilen görüntüler.

Birçok hastalığın ön teşhisinde kullanılan, ancak daha çok karın organları gibi ses dalgalarının kolayca geçebileceği konumdaki organların tetkikinde etkili bir inceleme yöntemidir. 
Bu inceleme yönteminde X ışını yoktur. Ultrason, insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksek frekanslı ses dalgalarını kullanarak iç organları görüntüleyen bir tanı yöntemidir. Ultrasonda radyasyon kullanılmaz.

Bu nedenle gebelerde ve bebeklerde rahatlıkla kullanılabilir. Cihazdan gönderilen ses dalgaları, hasta vücudundan yansıdıktan sonra gene aynı cihaz tarafından algılanır. Yansıma farklılıkları organdan organa değişir.

Bu nedenle farklı yansımaların olduğu yapılar, farklı görüntüler verir. 
Normal yapılar içindeki bir tümör ya da kist, ses demetlerini farklı yansıttığı için farklı yapıda gözlenir ve tanı konulur.

Görüntü oluşturulması sırasında "prob" hasta vüdudunda gezdirilirken, altında kalan bölümün kesit görüntüleri, hareketli organlar gibi ekranda kayar.