Yumurtalık Kanseri
Birim : | Kadın Hastalıkları ve Doğum |
- Hits: 407
Diğer türleri ise daha çok genç yaşlarda görülmektedir. Kadınlarda % 1-2 oranlarında rastlanmaktadır. Yumurtalık kanseri saptanan hastaların çoğunluğu ileri yaş gurubu yani menapoz dönemindedir. Ancak belirli bir tarama testi olmaması ve kendine özgü belirtileri olmaması nedeniyle tanı konulan hastaların yarıdan fazlası ancak ileri evrede yakalanabilmektedir.
RİSK FAKTÖRLERİ:
Kadınlarda 55 yaş ve sonrası ile menapoz dönemi Hiç gebe kalmamış olanlarda risk artmaktadır. Kısırlık öyküsü olanlarda risk artmaktadır.Genetik faktörler; yumurtalık kanserlerinin % 5-10'u genetik faktörler ille bağlantılı ortaya çıkmaktadır. Ailesinde meme kanseri, rahim kanseri, veya yumurtalık kanseri olanlarda risk artmaktadır. Doğum kontrol hapı kullananlarda risk azalmaktadır.
BELİRTİLERİ:
Yumurtalık kanserine özel belirtiler yoktur. Ayrıca belirtiler ortaya çıktığında ileri evrelere geçmiş olma ihtimali yüksektir. Karın ağrısı, şişkinlik , sindirim bozuklukları , sık ve zor idrar yapma, kilo kaybı , menapoz sonrası kanama gibi belirtiler varsa en kısa sürede doktora baş vurulmalıdır. Bu kansere özgü tarama testi yoktur. Bu nedenle periyodik muayeneler aksatılmamalıdır.
TANI :
Yumurtalık kanserinin tanısında en önemli yöntem pelvik muayene ve hemen ardından uygulanan ultrasonografi ile bu bölgenin incelenmesidir. Ayrıca MR ve tomografi ile inceleme de hastalığın yaygınlığı ve evresi ile ilgili bilgi verir. Bazı kan testleri de ( özellikle Ca 125 gibi ) hem hastalığın tanısında hem de takibinde kullanılmaktadır. Pek çok durumda yumurtalık kanseri herhangi bir nedenle yapılan ultrason , MR. veya tomografi gibi incelemelerde tesadüfen ortaya çıkmaktadır. Ancak bu yöntemlerin hiçbiri kesin tanı konmasını sağlamaz. Pek çok hastada yumrutalık kitlelerinde cerrahi girişim yapılıp ameliyat esnasında patolojik inceleme yapılır, ve tanı kesinleştirilince ameliyat genişletilerek kanser cerrahisine çevrilir.
TEDAVİ
Asıl tedavi cerrahi girişimdir. Cerrahi girişim ile hasta dokular çıkarılır. Aynı zamanda hastalığın yaygınlığı saptanmış olur , yani cerrahi evrelemesi yapılır. Ameliyat sırasında pek çok hastada patolojik inceleme gerekebilir. Cerrahi girişim sonrası hastalığın evresine ve hücre tipine göre belirli kürler halinde ilaç tedavisi ( kemoterapi ) uygulanır. Kemoterapi bazen ilerlemiş olgularda cerrahi öncesi de kullanılabilir.
Tedavi girişimleri sonrası hastalar uzun süre belirli periyotlarla takip edilir. Bu kontrollerde hastalar sistematik muayene edilir. Sonrasında ultrason , MR veya tomografi gibi görüntüleme yöntemleri ile , Ca 125 gibi kan testleri uygulanabilir.
Hastalığın erken evrede yakalanması durumunda % 80-90 tam iyileşme olur. İleri evrelerde ise bu oran % 40-50 'ye kadar düşmektedir. Bu nedenle periyodik muayeneler yumrutalık kanseri ile savaşta en önemli yöntem olarak karşımıza çıkmaktadır.