Göz Hastalıkları
Öne Çıkan Hizmetler
Hastane : | Jimer Nilüfer Hastanesi |
Branş : | Cerrahi Branşlar |
Özel Jimer Hastanesi Göz Sağlığı Kliniği, en önemli duyu organımız gözlerimizle ilgili, görüşümüzü engelleyecek ya da farklı sorunlara yol açacak göz hasarlarını en yeni teknoloji ve yaklaşımlarla tedavi etmektedir.
Özel Jimer Hastanesi Göz Kliniği, dünya standartlarında teknik donanım ve uzman ekiple katarakt ameliyatlarından refraktif cerrahiye, keratokonus hastalığından göz çevresi estetiğine kadar birçok alanda multidisipliner hizmet vermektedir.
Excimer Lazerle Yüksek Hasta Konforu
Yaygın göz hastalıklarından olan miyop, hipermetrop ve astigmatın tedavisinde tüm dünyada uygulanan en yaygın yöntem excimer lazer, klinikte başarıyla uygulanmaktadır. Klinikte lazer olmak için başvuran hastaların ameliyata uygunluk derecesini tespit etmek için detaylı göz muayenesi ve tetkikleri yapılır. Göz Sağlığı Kliniği’nde miyop, hipermetrop ve astigmat sorunlarında lazerle tüm yüzey kaldırma operasyonları gerçekleştirilmektedir. Kliniğimiz gözü lazere uygun olmayan hastalara ise farklı yüzey lazer ve göz içi lens seçenekleri sunmaktadır. Kliniğimizde minimal invaziv cerrahi tekniği ile dikişsiz vitrektomi ameliyatları gerçekleştirilmektedir. Bu teknik, daha hızlı ve iz bırakmayan yara iyileşmesi, yüksek hasta konforu ve hızlı cerrahi sağlamaktadır.
İğnesiz, Narkozsuz, Ağrısız Katarakt Cerrahisi
Göz merceğinin saydamlığını kaybederek matlaşması sonucu oluşan katarakt rahatsızlığının tek tedavisi ameliyattır. Özel Jimer Hastanesi Göz Sağlığı Kliniği’nde kullanılan bıçaksız lazer tedavisi olarak da bilinen “Femtosaniye yardımlı katarakt cerrahisi’ yöntemiyle hasta iğnesiz, narkozsuz, ağrısız yapılan ameliyatın ardından kısa sürede hastaneden taburcu edilmektedir. Katarakt ameliyatı sırasında başka bir göz hastalığı tespit edilirse (Uzak-Yakın-Astigmat) aynı ameliyatla bu rahatsızlıkların tedavisi de gerçekleştirilmektedir.
Hangi durumlarda kesinlikle göz doktoruna gitmek gerekir?
- Görme yetisinde azalma (Kısa süreli olsa bile)
- Göz önünde uçuşan cisimler (Siyah noktalar, benekler, lekeler)
- Gözde ışık çakmaları
- Sisli görme
- Işıkların çevresinde renkli halkalar görme
- Gözde ve göz çevresinde ağrı hissi
- Göz çevresindeki deride ve gözde kızarıklık
- Gözde şişme ve sulanma
- Gözlerin birisinin veya ikisinin öne doğru çıkması, fırlaması
- Göz kayması, şaşılık
- Çift görme
- Şeker hastalığı
- Yüksek tansiyon, damar sertliği hastalığı
- Böbrek hastalığı
- Ailede herhangi bir göz hastalığının olması
EKZİMER LAZERLE MİYOPİ, HİPERMETROPİ VE ASTİGMATİZMA TEDAVİSİ
Ekzimer lazer, miyopi (yakın görüş), hipermetropi (uzak görüş) ve astigmatizma (dalgalı görüş) gibi gözün kırılma kusurlarının tedavisinde kullanılan bir lazer yöntemidir.
Gözün kırılma kusurlarının tedavisinde gözlük camları ve kontak lensler kullanılır ancak kırılma kusurlarının yapısal olarak tedavisinde kullanılamaz. Buna mukabil ekzimer lazer yöntemi gözün kırılma kusurlarını yapısal olarak düzeltir.
Lazer tedavisi uygulanacak kişinin memnuniyeti için yöntemin avantaj ve dezavantajlarının iyi anlatılmış olması ve hekimin hastanın beklentilerini iyi analiz etmiş olması gerekir.
Excimer lazer nedir?
Excited (uyarılmış) dimer (gaz) kelimelerinin birleşmelerinden oluşur. Lazer tedavisinde kullanılan argon florür gazı yüksek voltaj ile uyarılarak 193 nm dalga boyuna sahip homojen (tek tip) lazer ışınını oluşturur.
Bu lazer ışını aletin içindeki mercek ve aynalardan geçerek tedavi edilen gözün kornea dokusuna ulaşır. Uygulama bilgisayar kontrolünde otomatik olarak yapılır.
Gelişmiş ekzimer lazer cihazlarında hastanın gözünü kontrol dışı oynatması durumunda olabilecek yan etkileri engellemek amacıyla göz takip (eye tracer) sistemi mevcuttur.
Katarakt Nedir?
öz küresi ön ve arka segment olmak üzere iki bölüme ayrılır. Önde saat camı gibi saydam olan kornea ve arkada göz içi merceği ön segmentin sınırlarını oluşturur.
Gözün rengini veren iris dokusu ön segmenti ön ve arka kamara olmak üzere iki boşluğa ayırır.Lensin arkasında göz küresinin içini dolduran jelatinöz yapıdaki vitreus bulunur.Vitreusun dışını sinir tabakası ve görme siniri çevreler.Göz içi merceğini saran kapsüle tutunan bantlar lensi göziçi yapılarına sabitler.
Öz küresi ön ve arka segment olmak üzere iki bölüme ayrılır. Önde saat camı gibi saydam olan kornea ve arkada göz içi merceği ön segmentin sınırlarını oluşturur.
Cisimlerden yansıyan ışınlar kornea ve lenste kırılarak görme noktasında odaklanır.Görme noktasındaki hücreleri tarafından tutulan ışınlar görme siniri aracılığıyla beyindeki görme merkezlerine iletilir.Görme merkezlerinde görüntü olarak depolanır.
Beyinde görüntünün oluşabilmesi için ışınların geçtiği ve kırıldığı bölge olan göz içi merceği saydam olmalıdır. Göziçi merceğinin saydamlığını kaybederek opaklaşması sonucu görme keskinliğinin giderek azalmasına neden olan duruma KATARAK denir
Katarakta Nedenleri Nedir?
Kalıtsal hastalıklar, radyasyona maruz kalma,göz içi iltahabi hastalıklar, künt ve delici –kesici göz yaralanmaları, geçirilmiş göz ameliyatları, bazı kas hastalıkları, cilt hastalıkları, ultraviyole ve yaşlılık başlıca katarak nedenleridir.
Renk Körlüğü Nedir?
Renk körlüğü renkleri ayırt etme yeteneğinin bozukluğudur. Renk körlüğü, genellikle erkeklerde görülen, oldukça yaygın bir rahatsızlıktır.
En fazla görülen tipi, kırmızı ile yeşilin ayırt edilememesidir. Ender görülen bazı vakalarda ise bütün renklerin ayırt edilememesi ve dünyanın siyah - beyaz görülmesi söz konusudur.
Her 20 erkekten ve her 200 kadından birinde renk körlüğü görülür. Birçok kişi renk körü olduğunu kendiliğinden fark etmez.
Renk Körlüğünün Nedenleri:
Renk körlüğünün nedeni tam olarak bilinmemektedir. Ancak renk körlüğünün genetik geçişli bir hastalık olduğu bilinmektedir.
Ailesinde renk körlüğü olan bir kişinin renk körü olma ihtimali daha yüksektir. Bazı durumlarda renk körlüğü, sinir sistemi hastalıklarına bağlı olarak da oluşabilir. Kalıtsal renk körlüğünde ise görmede bir kayıp olmamaktadır.
Renk Körlüğünün Belirtileri:
Renk körlüğünün yaygın türü olan ve genellikle doğumdan itibaren oluşan kalıtsal renk körlüğünde yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı aynı biçimde algılanır ve ayrı renkler ancak yoğunluklarıyla ayırt edilebilir.
Renk körlüğü günlük yaşamda önemli bir sorun oluşturmasa da yaşam kalitesinde azalmaya yol açabilir. Özellikle renk körü olan kişiler, renklerle ilgili belirli işlerde çalışamayabilirler.
Alerjik KonjonktivitlerAlerjik Konjonktivitler
HERPES SİMLEKS VİRÜS KERATİTİ (GÖZ UÇUĞU)
HSV 1 daha çok dudak ve göz enfeksiyonuyla ilişkiliyken, HSV 2 daha çok genital bölge enfeksiyonuyla ilişkilidir.
Enfeksiyonun görülme sıklığı gelişmiş ülkelerde 100.00 de 150 dir. Direk temas ve tükürükle bulaşan HSV virüsü ağızda enfeksiyona yol açar. Trigeminal sinir köküne yerleşen virüs kolaylaştırıcı faktörlerle birlikte gözde enfeksiyona neden olur. Gözdeki HSV hastalığının ortaya çıkmasına neden olan risk faktörleri şunlardır ; stres, travma, ameliyat, mensturual periyod (ağdet dönemi), gelişmemiş ülkelerde beslenme bozuklukları, A vitamini eksiliğidir.
Excimer lazer ve güneş ışınları gibi ultra viole hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırır. AİDS gibi vücut direncini düşüren hastalıklar bir diğer önemli risk faktörüdür.
Tedavi
Tedavide genellikle mükemmel kornea geçişi ve antiviral etkinliği olan asiklovir kullanılır. Ayrıca 400mg dozunda günde 5 kez uygulanan oral asiklovir gözyaşı sıvısına mükemmel oranda geçtiği için tekrarlayan keratitlerde kullanılır. Dantelimsi epiteryal hasarlarda topikal antiviral ajanlarla birlikte sunni gözyaşı damlaları, bakterial enfeksiyon oluşumunu engellemek için antibiyotikli damlalar kullanılır.
Topikal antiviral ajanların epital hasarı oluşturucu yan etkisi göz önünde bulundurularak sistemik antiviral ajanlara geçilebilir. Stromal keratitli olgularda yüzeyel epiteldeki hasar iyileştikten sonra topikal antiviral ajanlarla birlikte kortikosteroidli damlalar kullanılır. Metaherpetik ülserlerin tedavisinde antiviral ajanların kullanılmasının hiç bir yararı yoktur. Destekleyici nitelikte sunni gözyaşı damlaları kullanılması ve zorunlu durumlarda ülser bölgesinin konjoktiva dokusuyla örtülmesi
Ayrıca kapakların kenarlardan birbirine dikilmesi olan tarsografi yöntemleri tedavi amaçlı uygulanır. Irisin iltihabı durumunda ve glokomlu olgularda sistemik antiviral destekli kortikostreroidli damlalar kullanılır. Tekrarlayan vakalarda 9 - 12 ay boyunca günde 2 defa 400 mg oral asiklovir kullanılır.
Arpacık
Göz enfeksiyonlarından biridir. Hastalık, 1-2 gün içerisinde oluşur. Gözde batma ve gözkapağındaki gerilmelerle beraber kendini gösterir.
Erken teşhiste damlalar, antibiyotikler ve merhemler arpacık oluşumunun önüne geçebilirken, tanıların genelde 1-2 günü aşması nedeniyle, hastalık daha geç düzelmektedir.
İleri hastalık durumları, şalazyon ve blefarit'tir.
Göz Kapağı Düşüklüğü
Üst göz kapağının olması gerekenden daha düşük olmasıdır. Üst ve alt göz kapağı arasındaki aralık, kişiler arasında değişiklik göstermektedir.
Tedavisi genel olarak cerrahidir. Cerrahide uygulanacak olan yöntem, göz kapağının muayenesi sonucu belirlenir.
Kirpik batması (Trikiyazis, Distikiyazis)
Kirpik batması doğuştan (distikiyazis) veya bazı göz kapağı hastalıklarından sonra, kapak kenarının (entropion) ya da sadece kirpiklerin (trikiyazis) içeri doğru dönmesi sonucunda oluşur. Tedavisi cerrahidir.
Göz kapağı tümörleri
Gözkapağı ve çevresinde görülen tümörlerin çoğunluğu iyi huylu tümörlerdir. Göz kapağında iyileşmeyen yaralar ortaya çıktığında, mutlaka göz doktoruna başvurup, bunun kötü huylu bir tümör olup olmadığının öğrenilmesi gerekir. Tedavisi cerrahidir.
Çocuk Göz Sağlığı
Bebeklik ve çocukluk çağında yaptıracağınız göz kontrolleri bazen yaşamsal önemde olabilir. Erişkin çağda görülebilen pek çok göz hastalığı bu yaşlarda da görülebileceği gibi, bu döneme has bazı özel hastalıklar da bu kontroller sırasında yakalanır ve tedavi edilebilirler.
Sağlıklı her 100 bebeğin 20'sinde gözyaşı kanalı kapalıdır ve gözde sulanma vardır. Bu bebeklere, 12 aylık olana kadar, göz yaşı kanalı üzerine baskılı masaj yapmak tedavi edicidir.
Yine de, bu bebeklerin %1-2'sinde masaj yeterli olmaz ve 1 yaşına gelindiğinde genel anestezi altında uygulanan bir sonda ile gözyaşı kanalı açılmalıdır.
Bebeklerde ve çocuklarda miyopi, hipermetropi ve astigmat olup olmadığını anlamak son derece önemlidir. Örneğin, iki göz arasında 1 numaradan fazla fark olan hipermetropik bebeklerde, yüksek hipermetropik numaralı gözde ambliyopi (göz tembelliği) gelişir. Bir gözü yüksek miyopik ve diğer gözü kusursuz olan bebeklerde de miyop gözde tembellik gelişir. Her tür göz tembelliği 9 yaşından önce tamamen tedavi edilmelidir çünkü bu yaştan sonra tedavi fevkalade zordur. Bebeklerde tek veya çift gözde görülen ve içe (burun yönüne doğru) kayma şeklinde beliren şaşılıklarda da göz tembelliği riski çok yüksektir.
Bu çocuklarda da erken yaşlarda, şaşılığın özelliklerine göre, gözlük kullanımı, sağlam gözün kapatılması veya şaşılık ameliyatı ile tedavinin bir an önce yapılması şarttır.
Prematüre doğan ve küvözde kalarak yüksek oranda oksijen verilmiş bebeklerde göz dibi muayenesi muhakkak yapılmalıdır. Bu bebeklerde prematüre retinopatisi (ROP) isminde, erkenden tedavi edilmediğinde kısa sürede körlükle sonuçlanabilen tehlikeli bir göz hastalığı gelişebilir.
Düşük tartılı doğan, düşük doğum haftası ve uzun süreli oksijen tedavisine maruz kalan bebeklerde de bu hastalık oluşabilir. ROP hastalığı, gözün dış çeperinde belli bölgelerin - 70 dereceye soğutulması (krioterapi), göz içine lazer fotoablasyon veya vitrektomi adı verilen bir cerrahi türüyle tedavi edilmelidir. Son yıllarda göz içerisine uygulanan ilaç tedavisi ile de başarılı sonuçlar elde edilmektedir.
Yine, çocukluk çağında sık görülebilen lösemiler (kan kanserleri), lenfomalar (lenf kanserleri), enzim bozukluğu sonucu vücutta bakır birikimiyle karaciğer sirozu yapan Wilson Hastalığı, beyin tümörleri, bazı böbrek kanseri türleri de bebeklerin göz muayenelerinde ortaya çıkarılabilir.