Çocuk Kardiyoloji branşında anne karnındaki bebeğin kalbinden başlayarak, 18 yaş bitimine kadar olan çocukların kalp hastalıklarının tanı, tedavisi ve takibi yapılmaktadır.

Çocuklarda Sık Görülen Kalp Sorunları

Çocuklardaki kalp hastalıkları doğuştan olabileceği gibi, sonradan kazanılmış olabilir.

Doğuştan Kalp Hastalığı

Doğuştan kalp hastalığı kalpte doğum sırasında bulunan, kalbin ve kalbe giren/çıkan damarların yapısal bir bozukluğudur.

Doğuştan Kalp Hastalığı Nedenleri

Ailede bir çocukta doğuştan kalp anomalisi olması halinde bir sonraki çocukta doğuştan kalp hastalığı gelişme şansı 10 kat yükselmektedir.

Çocuklarda Kalp Hastalığının Belirtileri

Eğer bir bebekte ağır doğuştan kalp hastalığı varsa, bebekler ilk birkaç ay içinde belirti verirler.

Doğuştan Kalp Hastalıklarının Nedeni

Doğuştan kalp hastalıklarının çoğunluğunda neden bilinmemektedir. Kalıtsal olduğu varsayılmakla birlikte çok az gen ile ilişki saptanabilmiştir.

Kalp Hastalığı Olan Çocuğun İzlemi

Bütün çocuklarda olduğu gibi doğuştan kalp hastalıkları olan çocuklarda da genel tıbbi önlemlere uyulması çok önemlidir.

Masum Üfürümler

Çocukluk döneminde zaman zaman görülen dudak morarması, nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi, bayılma gibi belirtilerin, ayrıca bebeklerde annesi tarafından emzirilirken ortaya çıkan aşırı terleme ve sık nefes alma bulguları, erken kalp hastalığı habercisi olabilir.

Çocuklarda Çarpıntı

Çocukluk döneminde çarpıntı şikayetlerine baş dönmesi, bulantı hissi, göz kararması ve bayılma gibi bulgular eşlik edebilir.

Fötal Ekokardiyografi

Doğumsal kalp hastalıklarının gebelik sırasında tanısı mümkündür. Hamilelik sırasında anne adaylarına renkli Doppler eko cihazları ile yapılan incelemelerle (fetal ekokardiyografi) bebekde doğuştan kalp hastalığı veya ritm bozukluğu olup olmadığı anlaşılabilir.

Çocuklarda Romatizmal Ateş

Akut romatizmal ateş halk arasında kısaca "kalp romatizması" veya sadece "romatizma" olarak bilinir. Devamı

Çocuklardaki kalp hastalıkları doğuştan olabileceği gibi, sonradan kazanılmış olabilir. Doğuştan olanların büyük kısmı anne karnındayken fetal ekokardiyografi yapılarak saptanabilir. Fetal ekokardiyografinin ideal zamanlaması hamileliğin 18-20. haftalardır.

Fetal ekokardiyografi çocuk kardiyoloğu tarafından yapılmaktadır. Anne karnındayken kalp anomalisi olup olmamasının belirlenmesi sayesinde doğum sonrasına hazırlıklı olunarak yenidoğan bebeğin hızla uygun tedavisinin planlanması sayesinde riskler minimuma indirilmektedir.

Yaklaşık 1000 canlı doğumun 5-10 kadarında kalp anomalisi görülmektedir.

Doğuştan kalp hastalığı kalpte doğum sırasında bulunan, kalbin ve kalbe giren/çıkan damarların yapısal bir bozukluğudur.

Genellikle hamileliğin erken evrelerinde organların gelişmeye başladığı dönemde oluşur. Doğuştan kalp hastalıkları, kalbin kulakçık veya karıncıklardan bir veya birden fazlasının olmaması gibi çok ağır bozukluklar şeklinde olabilir veya kulakcıklar veya karıncıklar arasındaki küçük / büyük delikler veya kapaklardaki hafif / ağır darlıklar şeklinde de olabilir.

Çocuklardaki kalp hastalıklarının çoğu doğuştandır ve bunlar genellikle doğumdan sonra erken dönemde tanı alır. Duktus arteriozus açıklığı (PDA), atriyal septal defekt (ASD) ve ventriküler septal defekt (VSD) bunlardan bazılarıdır.

ASD kulakçıklar arasında, VSD ise karıncıklar arasında yer alan deliklerdir. Küçük deliklerin klinik olarak izlemi, geniş deliklerin ise kapatılması gerekir.

Ailede bir çocukta doğuştan kalp anomalisi olması halinde bir sonraki çocukta doğuştan kalp hastalığı gelişme şansı 10 kat  yükselmektedir.

Genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile ortaya çıkar. Annenin şeker hastalığı, fenilketonüri, epilepsi, obesite, gebelik sırasında rubella ve influenza gibi bazı hastalıklarının olması, annenin gebelik sırasında epilepsi ilaçları, ibufrofen, sulfosalazin, talidomid, trimetprin sulfonamide, vitamin

A ve retinoid gibi ilaçları alması halinde doğuştan kalp hastalığı gelişme riski yükselmektedir. Bebeğin kendisinde genetik bir anormallik/kromozomal anormallik olması halinde de bebekte doğuştan kalp hastalığı gelişme riski artar.

Eğer bir bebekte ağır doğuştan kalp hastalığı varsa, bebekler ilk birkaç ay içinde belirti verirler; doğuştan zaman zaman morarma, beslenme güçlüğü, hızlı soluk alıp verme veya kilo alamama gibi sorunlar bulunabilir.

Yapılan muayene sırasında üfürüm duyulabilir. Hafif bozukluklar genellikle belirti vermezler ve diğer nedenlerden dolayı doktora başvurulduğunda üfürüm duyularak tanı alırlar. Kalp hastalıklı daha büyük çocuklara gelince, onlar çok değişik bulgularla gelebilirler.

Bebekler hızlı nefes alıp verme, çabuk yorulma, emerken aşırı terleme, ani solukluk, huzursuzluk, karında şişlik bayılma, morarma, bütün vücutta şişlik gibi bulgularla gelebilir. Daha büyük çocuklar ise yine çabuk yorulma, eforla solunum sıkıntısı, göğüs ağrısı, çarpıntı, bayılma, morarma,göz kapaklarında, yüzde, karında ve ayaklarda şişlik gibi şikayetlerle gelebilirler.

Bazen kalp hastalığına bağlı bayılmalar havale ve epilepsi ile karışabilir. Bazı kalp hastalıklarının ise ani ölümle sonuçlanabilir.

Doğuştan kalp hastalıklarının çoğunluğunda neden bilinmemektedir. Kalıtsal olduğu varsayılmakla birlikte çok az gen ile ilişki saptanabilmiştir.

Aynı ailede birden fazla çocukta doğuştan kalp hastalığı görülebilir . Mongolizm gibi bazı durumlarda kalp ile birlikte birden fazla organ etkilenebilir. Seyrek olarak hamilelikte ilaç kullanımı veya geçirilen infeksiyonlar doğuştan kalp hastalıklarına neden olabilir.

Örneğin anne hamileliği sırasında kızamıkcık geçirirse bebeğin kalbi etkilenip yapısal kalp hastalığı oluşabilir. Bazı ilaçlar, alkol ve uyuşturucular da doğuştan kalp hastalıklı bebek doğma olasılığını artırırlar.

Hamile besleyici diyet almalı, sigara ve alkol kullanmamalı, doktor önerisi dışında ilaç almamalıdır. Hastalık gelişiminde ailelerin kendilerini suçlu hissetmemeleri gerekir.

Bütün çocuklarda olduğu gibi doğuştan kalp hastalıkları olan çocuklarda da genel tıbbi önlemlere uyulması çok önemlidir.

Doğuştan kalp hastalığı olan çocuklar, çocukluk çağı hastalıklarını kalp hastalığı bulunmayan çocuklar gibi genellikle sorunsuz geçirirler. Kalbin infeksiyondan (infektif endokardit) koruması için özel koşullarda antibiyotik önerilir.

Doğuştan kalp hastalıklı çocuklara tüm çocuklarda olduğu gibi yaşına uygun aşıların yapılması gerekir. Buna ek olarak, grip aşısı gibi bazı aşılar da yapılmalıdır. Kalp hastalıklı çocukların iyi durumda olduğunun belirlenmesi için düzenli aralıklarla izlenmesi gerekir.

Çocukluk döneminde zaman zaman görülen dudak morarması, nefes darlığı, göğüs ağrısı, çarpıntı, baş dönmesi, bayılma gibi belirtilerin, ayrıca bebeklerde annesi tarafından emzirilirken ortaya çıkan aşırı terleme ve sık nefes alma bulguları, erken kalp hastalığı habercisi olabilir.

Bununla birlikte; çocukların muayenesi sırasında hekim tarafından duyulan kalp üfürümlerinin de aynı şekilde erken kalp hastalığının habercisi olabilir. Unutmamak gerekir ki masum gibi görünen bir üfürüm, çok ciddi bir doğuştan kalp hastalığının ilk ve tek bulgusu da olabilir.

Dünyada ve Türkiye'de kalp-damar hastalıklarından ölümlerin ilk sırada yer aldığı bilinmektedir. Üfürüm ismi verilen ve normal kalp seslerinden farklı olan bu tür seslerin bir kısmı zararsızdır ve bir süre sonra kaybolur; bunlara masum üfürüm ismi verilir.

Masum üfürüm tanısı konulan hastaların kesin tanı için mutlaka bir çocuk kardiyoloji merkezine götürülmesi ve orada ayrıntılı muayene edilmesi gerekir. Belki de kalbe kateter yardımıyla balon, stent veya yeni kalp kapağı takılarak tedavi edilebilecek son derece ciddi bir kalp hastalıklığı mevcuttur ve erken tanı ile kolayca tedavisi yapılabilir.

O nedenle çocuklarda masum üfürüm var deyip geçmemeli ve ciddiye alınmalıdır.

Çocukluk döneminde çarpıntı şikayetlerine baş dönmesi, bulantı hissi, göz kararması ve bayılma gibi bulgular eşlik edebilir. Bu gibi durumlarda sakin olup, çocuğun yere uzanmasını sağlamak gerekir. Olay anında nabız sayısının belirlenmesi tanıya yardımcı olabilir.

Mümkünse en yakın sağlık kuruluşuna götürülüp çocuktan EKG çekilmesi ve kan basıncının belirlenmesi ayırıcı tanı açısından önemlidir.

Bayılmaya neden olan ritm problemleri ani ölümle sonuçlanabileceğinden hiç beklemeden çocuk kardiyologlarına başvurmalıdırlar. Uykuda, yüzerken, ani/beklenmedik seslerle, egzersiz yaparken bayılma ritm problemlerine işaret edebilir. 

Ailesinde 35 yaşından önce ani ölüm olan hastalarda ritm problem olma olasılığı yükselmektedir.

Doğumsal kalp hastalıklarının gebelik sırasında tanısı mümkündür. Hamilelik sırasında anne adaylarına renkli Doppler eko cihazları ile yapılan incelemelerle (fetal ekokardiyografi) bebekde doğuştan kalp hastalığı veya ritm bozukluğu olup olmadığı anlaşılabilir. 16-18 gebelik haftasında bebeğin kalbi fetal ekokardiyografik inceleme ile görüntülenebilir.

Annede diyabetes mellitus olması durumunda bebekte kalp hastalığı ortaya çıkma sıklığı % 3-7 arasındadır. Kan şekerinin iyi kontrol edilememesi halinde risk en yüksektir.Annede bağ dokusu hastalıklarından birisinin olması (sistemik lupus eritematozus gibi) durumunda bebekte ritim sorunları ortaya çıkabilir.

Annede fenilketonüri olması durumunda çocuklarında doğuştan kalp hastalığı sıklığı normal popülasyonun 10 katıdır. Kan uyuşmazlığı anne karnında bebekte kansızlığa ve kalp yetmezliğine neden olabilir. İleri anne yaşı bebeklerde doğumsal bozukluklara daha sıklıkla neden olur. Gebelik sırasında kullanılan bazı ilaçlar ve annenin geçirdiği enfeksiyon da bebeğin organ gelişimini bozabilir.

Gebelikte daha önce anomalili bebeklerin doğmuş olması durumunda da rizk yüksektir. Gebelik sırasında kadın doğum uzmanı tarafından yapılan ultrasonografik incelemelerde kalpte sıradışı bir durumun farkedilmesi doğumsal kalp hastalığı olasılığını düşündürür.

Anne karnında bebek kalp seslerinde ve kalp hızında anormallik olması, ailede doğumsal kalp hastalığı öyküsü olması, fötal ekokardiyografi yapılmasını gerektirir. Genellikle de 16. haftadan itibaren yapılabilir.

Akut romatizmal ateş halk arasında kısaca "kalp romatizması" veya sadece "romatizma" olarak bilinir. Romatizmaya çocuklarda üst solunum yolu enfeksiyonuna, bademcik iltihabına neden olan A grubu beta hemolitik streptokoklar yol açar.

Tedavi olan hastalarda risk çok azdır. En sık 5-15 yaş arasındaki çocuklarda görülür. Boğaz enfeksiyonundan yaklaşık olarak 2-3 hafta sonra bulgular ortaya çıkar. Başlıca etkilerini kalp, eklem, cilt ve beyinde gösterir.

Genellikle göze çarpan ilk bulgu eklemlerde (diz, ayak ve el bileği) şişlik, ağrı, sıcaklık artışı ve hafif kızarıklıktır. En önemli etkisini ise kalpte gösterir. Kalp kapaklarında hasara ve işlev bozukluğuna yol açar.

Bazı çocuklarda ise beyin tutulumuna bağlı yüz, el, kol ve bacaklarda istemsiz, anormal hareketler (Kore), davranış bozuklukları ve huy değişiklikleri görülebilir. Cilt bulguları nadirdir. Hastalar tanı aldıkları anda tedaviye başlanılarak izleme alınmalıdır.

Kalp kapak hastalıkları erken dönemde zamanla düzelebilir, fakat çoğu zaman hasar kalıcıdır. Bir kez romatizmal ateş geçiren çocuğun tekrar beta enfeksiyonu geçirmesi halinde hastalığının tekrar etme riski çok yüksektir.

Bu nedenle romatizmal ateş geçiren çocukların tekrar aynı enfeksiyona yakalanmalarını önlemek amacıyla korunmaya alınması şarttır. Bu korunma düzenli verilen antibiyotiklerle hastanın uzun süreli korunması esasına dayanır.

Üç haftada bir kas içi enjeksiyon şeklinde depo penisilin verilerek çocuk hastalığın tekrarından korunur. Koruma süresi, kalp tutulumu varsa hayat boyu, kalp tutulumu yoksa 21 yaşına kadardır. Doğuştan kalp hastalıklarında olduğu gibi romatizmal kalp hastalıklarında da kalpteki hasarlı kapağın enfeksiyon riski vardır.

Bu nedenle hastalar ağız hijyenine, diş temizliğine ve sağlığına dikkat etmelidirler. Kalp kapak hastalığının ağırlığına göre egzersiz kısıtlaması ve diyet uygulamak gerekebilir.